Roma ve Doğu Roma dönemlerinde antik bir kaplıca kenti olan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Hierapolis, Denizli şehir merkezine 20 km uzaklıkta bulunuyor. Bu bölge, sıcak, mineral bakımından zengin sularla dolu dünyaca ünlü bir kalsit traverten harikasına ev sahipliği yapan Pamukkale olarak bilinir. Pamukkale popüler bir termal merkezdir; Kalsiyum ve demir açısından zengin sularının iyileştirici özelliklere sahip olduğuna inanılmaktadır. Pamukkale'nin yukarısındaki antik kent, MÖ 2. yüzyılda Bergama Kralı II. Eumenies tarafından kurulmuştur ve antik Bergama'nın efsanevi kurucusu Telephos'un karısı Hiera'nın adını onurlandırdığına inanılmaktadır. Şehir, kaplıcaları sayesinde büyüdü ve öne çıktı. Pamukkale, sıcak, mineral bakımından zengin sularla dolu kalsit travertenleri (veya terasları) ile ünlüdür. Pamukkale'nin bulunduğu bölge, Lykos (Çürüksu) Vadisi'nden çıkan kaplıcaları ile özel bir yapıya sahiptir. Hierapolis'te hamamları, tapınakları ve antik tiyatro kalıntılarını görebilirsiniz. Mısır Kraliçesi'nin banyo yaptığı rivayet edilen bir kaynak olan Kleopatra Havuzu olarak da bilinen antik havuzda yüzebilirsiniz.

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan karma bir miras alanı olan Pamukkale, kalsiyum karbonat ile aşırı doygun termal suyun oluşturduğu çarpıcı beyaz travertenlere sahiptir. Bu su, yüzey oksijeni ile temas ettiğinde donmuş şelalelere ve küçük teraslı havuzlara benzeyen oluşumlar oluşturur. Pamukkale, “görülmesi gereken yerler”in neredeyse tüm listelerinde yer alıyor! Tarih boyunca insanlar Pamukkale'nin termal sularının iyileştirici özelliklerinden haberdar olmuşlar ve tedavi için Hierapolis'te kalmışlardır. Hierapolis'ten gelen termal suların oluşturduğu kar gibi beyaz travertenlere dokunmak da ayrı bir deneyim! Şu anda, Pamukkale travertenleri, doğal güzelliklerinin orijinalliğini bozmamak için büyük ölçüde koruma altındadır. Muhteşem bir kar beyazı bulut alanını andıran doğal güzellikleri nadirdir ve tarih ile doğanın kucaklaştığı bir yeri temsil eder. Bir diğer tavsiye edilen yerel deneyim, Pamukkale travertenlerinin yanında, Kleopatra Havuzu olarak da bilinen Antik Havuz'da yüzmektir. Kireçli yapısı, beyaz rengi ve ılık termal suyu eşsiz bir deneyim! Pamukkale'nin birçok güzelliği ve cazibe merkezi karşısında büyüleneceğinizden hiç şüpheniz olmasın!

261-253 yılları arasında II. Antiokhos tarafından kurulan ve adını eşi Laodike'den alan Laodikeia, Helenistik dönemden MS 7. yüzyıla kadar önemli bir şehirdi. Roma yönetimi altında, tekstil ticareti ve stratejik konumuyla tanınan önemli bir ticaret merkezi haline geldi. Şehir, Vahiy Kitabı'nda adı geçen Asya'nın yedi kilisesinden biri olarak Hıristiyan tarihinde önemli bir yere sahiptir. Konstantin döneminde inşa edilen kilisesi bir hac merkezi haline geldi. Laodikeia'nın etkileyici yerleşimi, şehri çevreleyen nekropollerle Anadolu'nun en büyük stadyumunu, tiyatrolarını, hamamlarını, tapınaklarını ve agoralarını içerir.

Türkiye, Denizli'nin kalbinde keşfedilmeyi bekleyen gizli bir mücevher olan Tarihi Kaleiçi Çarşısı yer almaktadır. Bu tarihi çarşı, basit bir çarşıdan çok daha fazlasıdır; Türkiye'nin zengin tarihinin yaşayan bir vasiyetidir; yüzyıllara dayanan gelenek, kültür ve mimari ihtişamı yansıtır. Tekstiller, geleneksel seramikler ve hediyelik eşyalarla dolu stantlarda dolaşın. Tarihi Kaleiçi Çarşısı, alışverişin ötesinde, yerel lezzetlerin ve dünyaca ünlü Türk kahvesi ve çayının tadını çıkarabileceğiniz enfes mutfak deneyimleri sunmaktadır. Ayrıca yakınlardaki büyük camilerden yankılanan büyüleyici bir ezan sesi de, pazaryeri keşiflerinize benzersiz bir ruhani hava katıyor. Tarihi Kaleiçi Çarşısı'nı gezmek sadece alıp satmaktan ibaret değildir; kendini otantik bir Türk deneyimine kaptırmakla ilgilidir. Tarih, gelenek ve kültürel çeşitlilikle dolu duyusal bir yolculuk. Türkiye'yi geziyorsanız, güzergahınızın Tarihi Kaleiçi Çarşısı'nın büyüleyici koridorlarını keşfetmek için Denizli'de bir gün içerdiğinden emin olun.