Harput Kalesi
Harput Kalesi, stratejik önemi ve efsanevi hikayeleri ile tarih boyunca tanınan Harput antik kentinde yer alan eşsiz bir yapıdır. MÖ 8. yüzyılda Urartu Krallığı tarafından inşa edilen kale, MÖ 6. yüzyılda Pers egemenliğine girmiştir ve Tarihi Harput Şehri şu anda UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer almaktadır. Parthlar, Romalılar, Sasaniler, Doğu Romalılar ve Abbasiler arasında kalenin sık sık el değiştirmesi, Harput'un bölgedeki önemini doğrulamaktadır. 11. yüzyılın sonuna kadar Doğu Roma kontrolünde kalan kale, 1085 yılında Çubukoğulları, 1112 yılında Artuklular ve 1234 yılında Selçuklular tarafından ele geçirilmiştir. Kale, Artuklu Bey Belek gibi önemli şahsiyetlerin yönetim merkezi olarak hizmet vermiştir. Gazi ve Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad, 1515'te Osmanlı egemenliğine geçmeden önce. Harput Kalesi ile ilgili en ilginç efsanelerden biri, inşası sırasında su sıkıntısı nedeniyle harcında su yerine süt kullanılması ve kaleye "" lakabının verilmesidir. Süt Kalesi." Bir iç kale ve dış surlardan oluşan surlar, Artuklu, Dulkadirli, Akkoyunlu ve Osmanlı dönemlerinde bakım ve onarım görmüştür. Dış duvarları bugün tamamen yıkılmış olsa da, sarp kayalar üzerine inşa edilen ve fethedilmesi zor olan kale, bir zamanlar içinde hastane, tahıl ambarı, darphane, su sarnıcı, cephanelik, cami ve sivil yapılar gibi çeşitli yapıları barındırmıştır. Harput Kalesi, bir zamanlar bu topraklarda hüküm süren uygarlıkların izlerini sergileyen ziyaretçileri zamanda bir yolculuğa davet ediyor.