Türkiye'nin en büyük adası olan Bozcaada'nın yaklaşık sekiz katı büyüklüğündeki Gökçeada'ya Kabatepe limanından feribotla ulaşmak mümkündür. Adı 1970 yılına kadar kullanılan İmroz adası, Türkiye'nin Kuzey Ege'deki en batı noktası olması nedeniyle "güneşin battığı son yer" unvanına sahiptir. MÖ 7.000'e kadar uzanan tarihi, adanın höyüğünde bulunan eserler ve adanın kesintisiz yerleşimi ile ada, eski köy mimarisi, kiliseleri ve arnavut kaldırımlı sokaklarıyla ziyaretçileri büyülüyor. Gökçeada, flora ve faunasındaki çeşitlilik ve su kaynaklarının bolluğu nedeniyle doğal yaşamın zenginliği ile öne çıkan bir adadır. Zeytincilik, geçmişi çok eskilere dayanan bir meslektir. Adada 300-400 yıllık zeytin ağaçlarını görmek mümkün. Türkiye'nin en temiz denizlerinden biri olarak bilinen Gökçeada'nın plajları yüzme, dalış ve sörf için idealdir. Gökçeada, rüzgarlı iklimi ve eşsiz coğrafi yapısıyla sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da önde gelen sörf merkezlerinden biri olarak kabul edilmektedir.