Güne zengin, yeşil ve zengin bir peynir çeşidiyle başlayın. Çünkü biraz yorulabilirsiniz. İlk durak Kaleiçi olsun. Kaleiçi'ne Hadrian Kapısı'ndan girin ve girdiğiniz yöne doğru ilerleyin, Kaleiçi'nin dar sokaklarını ve özgün mimarisini inceleyin. Bir sonraki hedef Marina. Bir tekneye atlayın, soğuk bir içecek alın ve uçurumları izleyin. Tekne Aşağı Düden Şelalesi'ne vardığında fotoğraf çekmeyi unutmayın. Tekne turu bittiğinde öğle yemeği zamanı gelecek. Kaleiçi'ndeki şirin restoranlardan birini tercih edebilirsiniz.

Öğle yemeğinden sonraki durak Perge Antik Kenti olabilir. Son derece geniş bir alana kurulu olan Perge, onlarca tarihi esere ev sahipliği yapıyor. Bu yüzden Perge'nin tadını çıkarmak biraz zaman alacak. Ve hava sıcaksa, daha sonra soğumaya ihtiyacınız olacak. Antalya'da serinlemek için onlarca seçenek var. Bunlardan biri de Perge yakınlarındaki Lara Plajı. Öğleden sonrayı Lara'nın altın kumsallarında geçirin, yorgunluğunuzu atın. Akşam yemeği için bir deniz ürünleri restoranı seçebilirsiniz. Çünkü Antalya'daki deniz ürünleri restoranları size tuzda pişirilmiş lezzetli Lagos Balığı sunabilir. Lagos'u tatmadan Antalya'dan ayrılmayın.

İkinci güne erken başlayın. Çünkü gün doğmadan Kemer'deki Tahtalı Dağı'nın zirvesine çıkan teleferiğe binebilir ve 2.365 metre yükseklikteki Tahtalı Dağı'nın muhteşem zirvesinde yeni günü karşılayabilirsiniz. Bu deneyimin ömür boyu aklınızda kalacağından ve size bir hatıra olarak eşlik edeceğinden emin olabilirsiniz. Başka bir deyişle, inanılmaz derecede erken uyanmaya değer. Tekrar deniz seviyesine ulaştığınızda Olimpos Antik Kenti çok uzakta olmayacaktır. Antik kent yolu üzerinde köy kahvaltısı yapabileceğiniz şirin mekanlar bulunmaktadır. Onları değerlendirebilirsiniz. Daha sonra şehre girin ve antik kenti keşfederek denize doğru devam edin. Yorulursanız, yolunuzun sonunda sizi eşsiz bir plaj bekliyor olacak.

Öğle yemeği için Olympos yakınlarındaki Çıralı'daki butik restoranlara gidebilirsiniz. Her biri size kendi lezzetli seçeneklerini sunacak. Ondan sonra biraz daha batıya doğru gidebilirsiniz. Bir sonraki hedef, Antalya'nın sakin ve şirin ilçesi Kaş'tır. Tabii ki Kaş'a geldiğinizde mutlaka bir tekne turuna katılmalısınız. Limandan bir tekne seçin, üzerine atlayın ve turkuaz denizin en berrak olduğu koyu bulmaya çalışın. Kekova Adası'nın kuzey kıyılarına da gitmeyi unutmayın. Çünkü denizin birkaç metre altında olmasına rağmen çıplak gözle görülebilen antik eserler karşısında büyüleneceksiniz. Bu antik zenginliği korumak için Kekova Adası'na çok yakın bir yerde yüzmek mümkün değil, ancak birçok sakin koy göreceksiniz. Bunlardan birini seçin ve Akdeniz'de serinleyin. Limana döndüğünüzde muhtemelen akşam yemeği vakti gelecektir. Kaş'ın şirin sokaklarında sevdiğiniz müzikleri çalan butik restoranlardan birini seçin. Sıcak bir havada güzel müzikler eşliğinde Kaş'ta sakin bir akşamın tadını çıkarın!